Çocuklarda depresyon denildiğinde kimi insanlar ‘küçücük çocukta depresyon mu olurmuş’ şeklinde düşünebilmektedir. Oysa ki yazının ilerleyen bölümlerinde de göreceğiniz üzere çok daha küçük yaşlarda, bebeklerde bile depresyon olabilmektedir. Her insan gibi çocuklarda üzülür. Zaman zaman üzgün olmak ve umutsuz hissetmek hayatımızın bir parçasıdır. Fakat bu üzüntü kalıcı hale gelirse, sosyal ilişkilerde soruna, okul başarısında düşmeye ve ilgi azalmasına yol açarsa o zaman çocuklarda depresyondan şüphelenmeye başlayabiliriz. Çocuklarda depresyonun erken saptanması çok önemlidir. Bu sayede çocuğun ailede, okulda ve sosyal çevrede olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek için gerekli önlemleri çok daha hızlı bir şekilde alma fırsatı doğar. Ayrıca hoşumuza gitmeyen bir kavram olsa da özellikle ergenlerde intihar ve madde bağımlılığı riskini de azaltmış oluruz.
Çocuklarda ve ergenlerde her yıl %20 oranında psikolojik sorunlar oluştuğunu biliyor muydunuz? Peki bu sorunların yarısından azının tedavi edildiğini biliyor muydunuz? Bu demek oluyor ki her yıl 10 çocuktan birisi psikolojik sorun yaşadığı halde destek almıyor.
Özellikle Majör depresyon dediğimiz, depresyonun daha ağır seyreden bir çeşidi var ki yapılan araştırmalar son yıllarda bu bozukluğun çocuk ve ergenlerde arttığını ortaya koymuştur.
Çocuklarda depresyon belirtileri, çocuğun yaşına, cinsiyetine, eğitimine ve kültürel özelliklerine göre farklılık gösterebilmektedir. Bu yazıyı hazırlarken yararlandığım kaynaklarda (yazı sonunda kaynakları bulabilirsiniz) ABD ve Brezilya’da yapılan çalışmalardan bahsedilmiştir. Fakat ülkemizde Mersin ve Aydın illerinde yapılan çalışma sonuçlarını sizlerle paylaşmanın daha doğru olacağını düşündüğüm için ülke dışı çalışmaların sonuçlarına değinmeyeceğim. Nedeni ise az önce belirttiğim gibi kültürel özelliklerin önemli olması.
2004 yılında Mersin’de 4143 çocuk ve ergen ile yapılan çalışmada Majör Depresyon Bozukluğu oranı %12,55 olarak tespit edilmiştir. Çalışma yapılan çocukların yaş aralığı ise 10 yaş ile 20 yaş aralığıdır. Aydın ilinde yapılan bir diğer araştırmaya göre 805 lise öğrencisinden elde edilen sonuçlar daha yüksektir. Bu grupta Depresyon oranı %17,5 bulunmuştur.
Çocuklarda Depresyon Nedenleri
Aşağıda maddeler halinde sıraladığım nedenler, risk faktörleridir. Bunlardan biri veya bir kaçı olması durumunda çocuğunuzun depresyonda olduğu anlamını çıkarmamalısınız. Fakat bunların varlığı çocuğunuzu depresyona yatkın hale getirebilir diye düşünebilirsiniz.
1- Aile
Depresyon tanısı alan çocukların ailelerinde depresif veya bir başka psikolojik sorun yaşayan ebeveyn sıklığının fazla olduğu görülmüştür. Her iki ebeveynde de depresyon geçmişi varsa çocukta depresyon riski çok daha fazla yüksek olmaktadır.
2- Psikososyal Riskler
Çocuklarda depresyon, intihar düşüncesi ve girişimini artıran durumlar;
- Çocukluk çağındaki travmalar
- Olumsuz aile ortamı
- Ebeveynlerde alkol veya madde bağımlılığı
- Fiziksel, duygusal, cinsel ihmal veya istismar
3- Duygusal Sorunlar
- Utangaçlık
- Bağımlı kişilik özellikleri
- Kaygılı kişilik özellikleri
- Özgüven eksikliği
- İçe dönüklük
Ayrıca bunların haricinde kronik fiziksel hastalıklar, hormonal sorunlar da risk faktörleri arasındadır.
Çocuklarda Depresyon Belirtileri
- Huzursuzluk
- İlgi kaybı
- Kronik yorgunluk
- Düşük enerji
- Sürekli üzüntü
- Umutsuzluk
- Sürekli öfke ve huysuzluk (Temper Tantrum)
- Reddedilmeye karşı daha duyarlı olmak
- Okuldan kaçma
- Sosyal ilişkilerde sorun yaşama
- Değersizlik
- Suçluluk
- Ölüm veya intihar düşünceleri
- İştahta artma veya azalma
- İçe çekilme
- Şiddetli ağlamalar
- Odaklanmada zorluk
- Okul başarısında düşüş
- Uyku düzeninde değişiklikler
- Karın ağrısı veya baş ağrısı gibi şikayetler (Tıbbi bir sorun olmadığı halde)
- Baş ağrısı
- Kendini hasta hissetme
- Madde kullanımı
- Davranım bozukluğu
Çocuk ve ergenlerde görülen depresyon belirtileri çoğu zaman yetişkinlerdekine benzer seyretmektedir. Fakat siz de takdir edersiniz ki 5 yaşındaki bir çocuğun depresyon belirtileriyle 12 yaş çocuğunun depresyon belirtileri arasında farklılıklar olacaktır. Çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemine göre farklılıklar söz konusudur. Kabaca söylemek gerekirse 4 yaşında bir çocuğun yaşadığı öfke nöbetleri de depresyonun habercisi olabilmektedir. Zaten çocuklarda depresyon belirtisi olarak öfke konusunda da ilerleyen bölümlerde bilgi bulacaksınız. Ayrıca 8 yaşındaki bir çocuğun iştah artışında bile depresyon söz konusu olabilmektedir.
Çocuklarda Depresyon Belirtisi Olarak Öfke: Temper Tantrum
Özellikle Temper Tantrum denilen, çocuğun kendisine ve çevresine zarar vermesiyle karakterize bir öfke var ki pek çok ebeveyni çaresiz bir durumda bırakabilmektedir. Aslında çocuklarda öfke, başlı başına yeni bir yazının konusudur. Fakat burada bizi ilgilendiren kısmıyla ilgili bilgi vermekte fayda görüyorum. Temper tantrum, öfkenin daha şiddetli seyrettiği bir kriz durumudur. Bu durumdaki çocuk çığlık çığlığa ağlar, tepinir, saçlarını yolar, kafasını duvara vurur, kendisine ve çevresine zarar verici davranışlar sergiler. Çocuk sanki kilosunun 2-3 katı ağırlaşmış gibidir, yerinden kaldırmakta zorlanırsınız. Çok basit bir sebeple şunu istiyorum, bunu istiyorum şeklinde ağlamaya başlar sonra niçin ağladığını hatırlamaz bile sadece ağlar.
Öfke Krizi Yaşayan Çocuğa Yardım Etmek için Neler Yapılmalıdır?
Çocuğun yanından uzaklaşmak ve onu rahat bırakmak gerekir. Ebeveynin sakin kalması ve çocuğa dokunmaması önemlidir. Ebeveyn, çocuğa varlığını hissettirmeli fakat çok da yaklaşmamalıdır. Fakat çocuk kendine zarar verici davranışlar sergiliyorsa onun için güvenlik önlemleri alınmalıdır. Örneğin; kafasını duvara vuran çocuk için duvara yastık koymak ve duvardan uzaklaştırmak gibi güvenlik önlemleri alınmalıdır. Çocuğun bu davranışını ‘aptalca’ bulup ona gülmek, yapılacak en büyük hatalardandır. Burada ebeveynin sakin kalması kilit faktördür. Unutmayın, hiç bir çocuk durup dururken böyle bir durum yaşamaz. Mutlaka buna sebep olan bir şey söz konusudur. Bu durumdaki çocuğa bazen ebeveyn dışında, üçüncü bir yardımcının müdahalesi çok daha iyi sonuçlar verebilmektedir.
Bebeklik Dönemi Depresyon – Anaklitik Depresyon
Bebeklerin dil becerileri yoktur. Bu nedenle bebeklerde depresyon belirtilerini dikkatli bir gözlem yoluyla fark edebiliriz. Bir bebek neden depresyona girer, diye sorduğunuzu duyar gibiyim. bu soruya çok kısa bir şekilde cevap vermek gerekirse; Anne, bebeğin duygusal taleplerine cevap veremeyecek kadar ciddi hastalık vb. sorunlar yaşıyorsa bebek depresyona girebilir. Dış dünyada bulamadığı uyarıcıyı kendi fantezi dünyasında bulmaya yönelir ve içe kapanır. Aşağıdaki belirtilerin bakımveren tarafından dikkatle ele alınması gerekmektedir.
Bebeklerde Depresyon Belirtileri
- Uyku bozuklukları
- Ses tonundaki alışık olmadık değişiklikler
- Beden duruşundaki tuhaflıklar
- Alışık olmadık yüz ifadesi
- Yeme veya emme reddi
- Huzursuzluk
- Çevreye ilgisizlik
- Anlamsız ağlamalar
- Büyüme-gelişme geriliği
- Kilo kaybı
Okul Öncesi Dönemde Depresyon Belirtileri
- Huzursuzluk
- Korkular
- Kabuslar
- İçe kapanma
- Uyku sorunları
- Kaygılar
- Yeme sorunları
- Anneye aşırı bağımlılık
- Aşırı hareketlilik
Ergenlerde Depresyon Belirtileri
- Sosyal geri çekilme
- İlgide azalma
- Etkinliklerde azalma
- Arkadaş ilişkilerinde bozulma
- Okul başarısında düşme
- Okuldan ve evden kaçma
- Madde-alkol kullanma eğilimi
- İntihar düşünce ve girişimleri
- Aşırı öfke
- Suçluluk duygusu
- Baş ağrısı (Tıbbi bir sorun olmadan)
- Değersizlik duygusu
- Zevk alamama
- Konsantrasyon güçlüğü
- Uyku bozukluğu
Depresyon Yaşayan Çocuk Aileleri için 7 Öneri
1- Bir Uzmandan Yardım Alın
Öneriler listesinin başında profesyonel destek almanızı laf olsun diye önermiyorum. Çünkü depresyon bir rahatsızlıktır ve bu konuda ailenin desteğinden ziyade uzman desteği çok önemlidir. bu nedenle bir uzman yardımının eşliğinde ailenin çocuğuna destek olması son derece önemlidir. Çünkü aile, hatalı olduğunu fark etmediği bazı tutumları kimi zaman uzman sayesinde fark edebiliyor. Mesela pek çok aile çocuğunun iyiliği için bir şeyler yapsa da kimi zaman bu yapılanlar çocuğa yarardan çok zarar getirebiliyor. Eğer tarafsız ve aileye dışarıdan bakan bir uzman gözünden faydalanacak olursanız size ciddi katkı sağlayacaktır.
2- Çocuğunuzla Konuşun
Çocuğunuzun dünyasında çok büyük önem atfettiği şeyler size sıradan gelebilir. Fakat çocuğunuzun sorun olarak gördüğü konuyu mutlaka ciddiye almanız gerekmektedir. Çocuğunuz konuşmak istemiyorsa çocuğunuzu konuşması için zorlamayın. Sadece endişelendiğinizi hissetmesini sağlamanız önemlidir. Dolayısıyla onun dünyasına saygı duyduğunuzu ve yardıma ihtiyacı olduğunda yanında olacağınızı hissetmesi çok önemlidir. Unutmayın ki çocuğunuz da kendisine neler olduğunu bilmiyor olabilir. Bu nedenle kendisini daha da tuhaf hissedebilir. Sizin açık desteğiniz ve onun yanında duruşunuz bu anlamda çocuk açısından paha biçilemez önemdedir. Sonuç olarak size düşen, çocuğunuz konuşmak istemese de sabırlı bir şekilde onun yanında olmaktır.
3- Kendi Duygu Durumunuzu Gözden Geçirin
Küçük çocuklar kritik durumlarda ebeveynlerinin gözlerinden referans alırlar. Özellikle ailede bir travma yaşanmış ve ebeveynin dehşet içinde kaldığı bir durum çocuk tarafından gözlenmişse çocuk, depresyon veya başka psikolojik sorunlar geliştirebilir. Bu ve buna benzer pek çok örnek verilebilir.
4- Birlikte Güzel Zaman Geçirin
Depresyon yaşayan çocuk için güzel zaman geçirmek eskiden olduğu gibi çekici gelmeyebilir. Tahmin edeceğiniz üzere hiç bir şeyden zevk almayan, enerjisi düşük birisiyle güzel zaman geçirmek zor olabilir. Dolayısıyla güzel zaman geçirmek için fırsat kollamak ve en küçük bir fırsatı bile değerlendirmeye çalışmak gerekir. Sevgili ebeveynler! Depresyon, geçici bir ruh hali değildir. Çocuğunuzun bu ‘şımarık’ tavrından bıkma lüksüne sahip değilsiniz. Dolayısıyla çocuğunuzun tavırlarını bir şımarıklık olarak değil de bir rahatsızlık olarak değerlendirmeniz gerektiğini her zaman aklınızda tutmalısınız.
5- Hareket Ettirin
Bu madde size biraz tuhaf gelebilir. Öncelikle bir uyarıda bulunmak istiyorum. Çocuklarda depresyon her zaman çökkün bir duygu durumu halinde görülmez. Kimi çocuklarda aşırı öfke ve huysuzluk şeklinde de görülebilir. Genellikle ergenlik ve ergenlik öncesi dönemde daha çok yetişkinlere benzer bir depresyondan bahsedebiliriz. Bu durumda hiç bir şey yapmak istemeyen, gün boyunca odasından çıkmayan veya sürekli hüzünlü bir durumda olan çocuğunuzun hareket etmesini sağlamalısınız. İstemeye istemeye de olsa çocuğunuzun bedeninin hareket etmesini sağlamanız depresyonun olumsuz etkilerinin azalmasını hızlı bir şekilde sağlayabilir. Özellikle bu durumdaki çocuğunuza şefkatli bir ısrarla yaklaşmanızı öneririm. Aksi halde zorla çocuğunuza kendisini daha iyi hissettiremezsiniz. Eğer yapabilirseniz her gün en az 1 saat çocuğunuzun hareketli olmasını sağlamaya çalışın.
6- Sağlıklı Beslenme
Çocuğunuzun aldığı gıdalara özen göstermenizi öneririm. Özellikle market ürünlerinde bulunan katkı maddelerinin zararları hepimizin malumudur. Mesela mümkünse kendi yoğurdunuzu kendiniz mayalayın. Açıkcası sağlıklı beslenme konusunda bir uzman olmadığım için sadece bu konuya dikkatinizi çekmekle yetineceğim. Bu konudaki detaylı bilgiyi kısa bir araştırmayla her platformdan edinebilirsiniz. Sadece sağlıklı beslenme ile çok ciddi yol kat edebileceğinizi unutmayın.
7- Uyku Düzenini Sağlayın
Bence uyku düzenini sağlamak çok zor bir konu. Fakat bu konuda 5. maddede belirttiğim konulara özen gösterebilirseniz uyku düzeninde de olumlu gelişmeler olacaktır. Ayrıca gün içinde yatma ve kalkma saatlerini planlayabilmek için bedenin hareket etmesi önemlidir.
Çocuklarda Depresyon Önlenebilir mi?
Çocuklarda depresyonu önlemek bir uzmandan çok ailenin daha etkin olduğu bir konudur. Dolayısıyla depresyon söz konusu olduğu zaman yani teşhis konulmuşsa uzman yardımı devreye girmektedir. Çocuklarda depresyonu önlemek için ailelere öneriler kısmında belirtilen konulara her zaman dikkat edilmesini öneririm. Yani belirtmiş olduğum öneriler sadece depresyon yaşayan çocuklara özel değil, tüm çocuklar için geçerlidir.
Çocuğumun Depresyonda Olduğunu Nasıl Anlarım?
- Her zamanki neşe dolu ve enerjik çocuk gitmiş, yerine üzgün ve mutsuz bir çocuk gelmişse,
- Çocuğunuz çok çabuk ağlamaya başlamışsa veya eskisinden daha sinirliyse,
- Çocuğunuz kendisini hoyratça eleştiriyor ve sürekli ‘onu yapamam, bunu yapamam’ (beceremem anlamında) diyorsa,
- Çocuğunuzda ciddi bir enerji düşüşü varsa, okul derslerine ilgisi azalmışsa veya küçük işler için bile çaba göstermiyorsa,
- Çocuğunuz bir konuda çabuk pes ediyorsa veya denemeye bile yeltenmiyorsa,
- Sürekli yorgunsa,
- Hiç bir şeyden zevk almıyorsa,
- Eskisi gibi arkadaşlarıyla bir araya gelmiyorsa veya kendini odasına kapatmışsa,
- Yemek yemiyorsa veya çok fazla yiyorsa,
- Uyuyamıyorsa veya uyusa bile sanki uyumamış gibi bitkin kalkıyorsa,
- Tıbbi bir bulgu olmamasına rağmen midesi veya başı ağrıyorsa,
çocuğunuzun depresyonda olduğundan şüphelenebilirsiniz.
Çocuklarda Depresyon hakkında yazmış olduğum yazının sonuna gelmişken her zamanki uyarımı tekrar etmek istiyorum. Lütfen bu yazıdaki bilgilere dayanarak kendi çocuğunuza teşhis koymak gibi bir hataya düşmeyiniz. Çocuğunuzda depresyon olduğunu düşünüyorsanız bir uzmandan destek almanızı öneririm. Bu yazıda belirtilen hususlar kıyısından köşesinden her çocukta gözlenebilecek bazı davranış ve tutumları da içerebilmektedir. Dolayısıyla belirtiler veya nedenler kısımındaki maddelere bakarak ‘bu benim çocuğumda var’ endişesiyle hareket etmeyiniz. Bu yazının sizlere sadece bilgi vermek amacıyla hazırlandığını ve bu nedenle her hangi bir teşhis koyucu önermele içermediğini bilmenizi önemle istirham ediyorum.
Yazımla ilgili her türlü görüş, öneri ve eleştirinizi bana iletmenizden mutluluk duyacağım. Bu kadar uzun bir yazıyı da sonuna kadar okuduğunuz için ayrıca teşekkür ederim.
Hakan TOKGÖZ
pskhakantokgoz@gmail.com
İlginizi çekeceğini düşündüğüm bir yazımın linkine aşağıdan ulaşabilirsiniz:
Çocuklarda Panik Atak – Aileler için 7 Öneri
Kaynaklar:
- Ben Hasta Değilim, Nobel Yayınları
- Çocuk ve Ergenlerde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları
- https://kidshealth.org/en/parents/understanding-depression.html
- https://www.cdc.gov/childrensmentalhealth/depression.html
- https://www.webmd.com/depression/guide/depression-children
İçindekiler