Çocuklarda travma hakkındaki bilgilerimiz eskiden çok kısıtlıydı. Travma ve travma sonrası stres bozukluğuna dair bilgilerimiz 20-30 yıl öncesine kadar çoğunlukla yetişkinlerden elde edilen bilgilere dayanıyordu. Özellikle 2. Dünya savaşından sonra çocuklarda travma ile ilgili çalışmaların yoğunlaştığını biliyoruz. Günümüzde ise gerek nörogörüntüleme sistemleri gerekse yapılan gelişimsel psikopatoloji çalışmaları sayesinde yetişkinlerde ve çocuklarda travma hakkında bilgi patlaması yaşanmaktadır.
Savaş dahil pek çok kötü durumda çocukların korunmasına özel bir önem verildiğini biliyoruz. Fakat söz konusu travma olduğunda çocukları bundan azade kılmamız mümkün görünmüyor. Bu anlamda travmanın böyle bir ahlakı yok diyebiliriz. Dolayısıyla travma, herhangi bir zamanda ve herhangi bir yaşta herkesin başına gelebilir.
Travma yaşayan çocuklar için yetişkinlerin ellerinden gelenin en iyisini yaptıkları konusunda hiçbir kuşku yok. Bununla birlikte acaba bu yapılanlar ne kadar faydalıdır? Bu soruyu sormadan edemeyiz. Çünkü kimi ailelerin travma yaşayan çocuklarına yardım etmek isterken istemeden çocuklarına zarar verebildiklerini de görmekteyiz. Çocuklarıyla sakin ve destekleyici bir şekilde iletişim kurabilen aileler ise çocuklarına çok daha fazla yardımcı olabilmektedir. Hiç şüphesiz travma yaşayan kişi kendi çocuğumuz olduğunda, sakin kalmak o kadar da kolay olmayabilir. Ebeveynler travma yaşayan çocuklarının tepkisinden etkilenir. Onların etkilenmesi de çocuğun travmaya tepkisini etkiler. Bu yazımda çocuklarda travma konusunda detaylı bilgiler bulacaksınız. İlk iş olarak travmanın ne olduğu konusuyla başlayalım.
Travma Nedir? Çocuklarda Travma
Gündelik hayatımızda bizi korkutan, sarsan, üzen, dehşete düşüren pek çok şey yaşayabiliriz. Daha sonra bu yaşadıklarımızı bir şekilde geride bırakıp hayatımıza devam ederiz. Fakat bu yaşadıklarımız kaldıramayacağımız yaşantılarsa işte o zaman bu yaşanana travma diyebiliriz. Kısaca travma; taşıyamayacağımız kadar yükü sırtımıza almaktır, diyebiliriz. Eğer yaşadığımız bir olay bizde travmaya sebep olmuşsa bu olayın etkileri, üzerinden zaman geçse dahi devam eder. Dolayısıyla bize ağır gelen (taşıyamayacağımız kadar ağır) her türlü yaşantıya travma diyebiliriz.
Ne yazık ki bazı çocuklar akranlarına göre daha fazla risk altındadır. Özellikle aniden bir yakının kaybından tutun da yaşanan bir trafik kazasına kadar pek çok yaşam olayı, bu çocukları çok daha hızlı travmatize edebilmektedir. Bu çocukların ebeveynlerine baktığımızda, genellikle beklenmedik bir acı haber veya olay karşısında çocuklarını da etkileyebilecek tarzda duygusal tepki veren ebeveynler olduklarını görmekteyiz. Kimi ebeveynlerin TV haberlerine bile çok yüksek seviyede duygusal tepkiler verebildiklerini biliyoruz. Sizler de takdir edersiniz ki bu durumdaki bir anne-babanın travma yaşamış çocuğuyla sakin ve destekleyici bir iletişim başlatması neredeyse imkansızdır.
Dışı Seni Yakar İçi Beni
Bir çocuğun yaşadığı bir olayla başa çıkabiliyor gibi görünmesi, onun gerçekten başa çıkabildiği anlamına gelmez. Bu nedenle özellikle olayın ardından belli bir süre geçtikten (3-6 ay gibi) sonra da aynı durumda olup olmadığına bakmamız gerekir. Normal üzüntüyle travma etkilerinin ayrışması ve daha da belirginleşmesi belirli bir süre sonunda ortaya çıkar. Yine de travma yaşayan çocuk için belirli belirtilere dikkat etmemiz gerekir. Şimdi bu belirtilere bakalım.
Yazının içeriğinin bir kısmına aşağıdaki videodan da ulaşabilirsiniz.
Çocuklarda Travma Belirtileri
- Güvenlik Endişeleri ve Ölüm Düşünceleri
Bir travma sonrası stres belirtisi olarak ölüme karşı aşırı odaklanma ve güvenlik endişeleri ortaya çıkabilmektedir. Kimi çocuklar da ebeveynlerinin güvenlikleri konusunda endişelenirler. İlgili olanlar bilirler ki çocuğun ebeveynlerinin güvenlikleriyle ilgili endişeleri ayrılma kaygısı bozukluğuna işaret eder. Zaten travma yaşayan çocukların ayrılma kaygısı geliştirme olasılığı da vardır.
- Uyku Problemleri
Pek çok psikolojik sorun, kendini uyku düzenindeki değişiklikler şeklinde ortaya koyar. Biz yetişkinler bile bir sorun yaşadığımızda uyumakta güçlük çekerken travma yaşayan çocuğun uyku düzeninde bir değişiklik olmaması beklenemez. Travma yaşayan çocuklar ya çok fazla uyurlar ya da uyumakta ciddi sorunlar yaşar ve az uyurlar.
- Öfke Sorunu
Travma yaşayan çocuklar yerli yersiz ve aşırı derecede öfkelenebilirler.
- Depresif Belirtiler
Bu durumdaki çocuklar depresyon teşhisi olmasa da depresif belirtiler gösterebilirler. Özellikle odaklanma sorunu ve okul çalışmalarına karşı kayıtsızlık gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
- Anksiyete Bozukluğu
Bu çocukların yaşadıkları bazen anksiyete bozukluğunu da andırabilmektedir. Az önce belirttiğimiz güvenlik endişeleri nedeniyle böyle bir benzerlikten bahsedebiliriz. Ayrıca gerçekten anksiyete yaşamaları da söz konusudur. Yani her durumda bir anksiyete söz konusudur.
- Yeme Sorunları
Aşırı yeme veya iştahsızlık da travma yaşayan çocukların ortaya koydukları bir başka davranış özelliğidir.
- Okul Reddi
Özellikle travma okul ile ilgiliyse (Akran zorbalığı, arkadaş kaybı vb.) bu durumdaki çocuklarda okula gitmek istememe şeklinde beklenmeyen davranışlar ortaya çıkabilir. Özellikle bu durumda yardım almanın zamanı gelmiştir diyebiliriz. Eğer aile bu durumda gerekli desteği almazsa çocuk okul reddine kadar ileri davranışlar geliştirebilir.
Çocuklarda Travmatik Stres Nedir?
Travmatik stres, çocuklar ve ergenler, başa çıkma yeteneklerini aşan travmatik olaylara veya travmatik durumlara maruz kaldıklarında ortaya çıkar.
Çocuklarda Travmatik Stres Tepkileri
- İçine kapanık olurlar,
- Yaşından daha küçük davranırlar,
- Başkalarıyla etkileşimde zorluklar yaşarlar,
Anaokulu Öğrencileri
- Ebeveynlerinden ayrılma korkusu yaşarlar
- Çok ağlar ya da çığlık atarlar
- Yetersiz beslenir ve kilo verirler
- Kabus görürler
İlkokul Çocukları
- Endişeli veya korkmuş görünürler
- Suçluluk veya utanç duyguları yaşarlar
- Konsantrasyonda zorluk yaşarlar
- Uyumakta zorluk yaşarlar
Ortaokul ve Lise Çocukları
- Depresif görünürler
- Yalnız hissederler
- Yeme sorunları yaşarlar
- Kendine zarar verme davranışları sergilerler
- Alkol veya uyuşturucu kullanmaya başlayabilirler
- Riskli cinsel davranışlarda bulunabilirler
Herkesin Başına Gelebilir – Çocuklarda Travma
Travmatik stres yaşayan çocuklar, travmatik olay bir şekilde hatırlatıldığında sıklıkla bu tür semptomlara sahip olurlar. Çoğumuz zaman zaman strese karşı tepkiler gösterebilsek de bir çocuk travmatik stres yaşadığında, bu tepkiler çocuğun günlük yaşamını ve işlev görme ve başkalarıyla etkileşim kurma becerisini etkiler. Çocuklar hiçbir yaşta travmatik deneyimlerin etkilerine karşı bağışık değildir. Bebekler ve küçük çocuklar bile travmatik stres yaşayabilir. Travmatik stresin tezahür şekli çocuktan çocuğa değişir ve çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine bağlıdır.
Travmatik stres tepkisinin, çocuğun ezici bir yaşam deneyiminden sağ çıkmasına yönelik verilen normal tepkiler olduğunu unutmayınız.
Heybetli Çaresizlik
Hepimiz zaman zaman kendimizi çaresiz hissetmişizdir. Fakat travma anında beliren çaresizlik çok daha farklıdır. Eğer zaman zaman yaşadığımız çaresizliği bir serçeye benzetecek olursak, travma anındaki çaresizlik ise gökyüzünde avını yakalamak için dalışa geçen vahşi bir kartal gibidir. Geniş kanatlarıyla üzerimize doğru hızla gelen bu heybetli kartalı gördüğümüzde içine düştüğümüz dehşet ve çaresizlik duyguları nedeniyle adeta donup kalırız.
Zihnimdeki Travma
Eğer bir travmatik olaylar listesi yapacak olursak hata yapmış oluruz. Çünkü bir olay bir kişi için travmaya sebep olurken bir diğer kişi için travmatik olmayabilir. Travma, olayla değil zihinle ilgilidir. Dolayısıyla kişinin zihninde ne olup bittiği, asıl belirleyicidir. Bu nedenle travmatik olaylar listesine sıcak bakmıyorum. Kimin için neyin travma olabileceğini kestirmemiz çok zordur.
Sözün Gücü
Eğer yetişkinlerde, ergenlerde ve çocuklarda travma olayla ilgili değil de zihinle ilgiliyse o zaman yaşanan her şey kişi için travma olabilir de diyebiliriz. Bazen ağızdan çıkan bir söz insanları çok daha büyük bir travmaya sürükleyebilmektedir. Hele bu sözler henüz yeni filizlenen bir çiçek misali küçük bir çocuğa söyleniyorsa o zaman durum daha vahim bir hal alır. Ne hazindir ki bu tür erken dönem travmatik yaşantıların mimarları ise çoğunlukla ebeveynler olabilmektedir. Çocuğun, bağlandığı -veya bağlanmaya çalıştığı- kişiden gelen bu kronik salvolar ne yazık ki gelecekte pek çok problemin zeminini oluşturacaktır. Aşağılayıcı ve değersizleştirici bir üslup kullanımından tutun da şiddete varana kadar travma yelpazesinin her bir santiminde ruha kazınan bir neşter yarası vardır diyebiliriz. Bu konuda detaylı bilgiyi yazımın ilerleyen bölümlerinden birisi olan ‘İlişkisel Travma’ bölümünde vereceğim.
Çok Fazla Çocuk Travma Mağduru
Bessel Van Der Kolk tarafından kaleme alınan ‘Beden Kayıt Tutar’ isimli kitabın Türkçeye çevrildiğini öğrenir öğrenmez ilk işim bu kitabın siparişini vermek oldu. Büyük bir heyecanla okumaya başladığımda henüz kitabın ilk sayfalarında beni dehşete düşüren birkaç araştırma sonucuyla karşılaştım. Şimdi buna bakalım;
Hastalık kontrol ve önleme merkezleri tarafından yapılan araştırmalar;
- 5 Amerikalıdan birinin çocukken cinsel tacize uğradığını,
- 4 kişiden birinin ebeveynleri tarafından bedeninde iz kalacak şekilde dövüldüğünü,
- 3 çiftten birinin fiziksel şiddete maruz kaldığını,
- 4 kişiden birinin alkolik akrabalarla büyüdüğünü.
- 8 kişiden birinin annesinin fiziksel şiddete maruz kaldığına ya da dövüldüğüne tanıklık ettiğini gösteriyor.
Bu sonuçların dili, kültürü ve dini farklı bir uzak ülkenin sonuçları olması hiçbirimizi rehavete sürüklemesin. Dünya eskisi gibi küçük değil. Orada araştırmalar bunu söylüyorsa bizde de durumun tehlikeli bir boyutta olduğunu söyleyebiliriz. Burada fazlada bilgi vererek hem yazıyı daha fazla uzatmak istemiyorum hem de keyfinizi daha fazla kaçırmak istemiyorum.
Evrensel Travma Tepkisi
Travmaya verilen kronik tepkilerin gelişim seviyesi, kültür ve aile durumu gibi pek çok etkenden dolayı farklılıklar gösterdiğini biliyoruz. Fakat travmaya verilen akut tepkiler neredeyse herkeste aynıdır. Travmaya verilen bu kısa vadeli tepkiler problemli tepkiler değildir. Kısa vadede travma yaşayan herkes sıkıntı yaşar ve davranış değişiklikleri gösterir.
Çocuklarda Travma Tepkileri
- Yeni korkular
- Ayrılık kaygısı (özellikle küçük çocuklarda)
- Uyku bozukluğu, kabuslar
- Üzüntü
- Normal aktivitelere ilgi kaybı
- Azalan konsantrasyon
- Okul ödevlerini yapmada isteksizlik ve düşüş
- Kızgınlık
- Bedensel şikayetler
- Arkadaş ilişkilerinde sorun
Çoğu Çocuk Normale Döner
Özellikle tek bir travma yaşanmışsa çoğu çocuk zamanla eski haline geri döner. Fakat eğer geçmişte başka travmalar varsa, aile içi problemler ve kaygı sorunları varsa, bu durumdaki çocuklar için aynı şeyi söyleyemeyiz. Bu durumdaki çocukların travma sonrası stres belirtileri gösterme ihtimali daha yüksektir.
Çoğu Çocuk Yardım Almıyor
Çoğu çocuk normale dönse de travma yaşayan çocukların hatırı sayılır bir kısmında gündelik işlerini yapmasını engelleyen ciddi travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ortaya çıkabilmektedir. Ne yazık ki bu gruba giren çocuklar da yeterince destek alamamaktadır. Seans ücretleri ve kültürel ortam dahil pek çok sebep nedeniyle bu çocuklar kıyıda köşede kalmakta ve travmalarıyla bir şekilde baş başa kalmaya adeta mahkûm edilmektedir.
Sadece Çocuğa Destek Olmak Yetmez
Travma mağdurlarının en çok dert yandığı şey; anlaşılmamak. Travmanın düşüncelerimiz, duygularımız ve bedenimizde nelere yol açtığı konusunda ailelerin bilgilendirilmesi bu açıdan son derece önemlidir. Özellikle öğretmenlerin travma hakkında az çok bilgi sahibi olması, sınıflarındaki öğrencilere çok daha farklı bir perspektiften bakmalarını sağlayacaktır. Örneğin çocuğun davranış sorunları öğretmenler tarafından gözlenebilirken depresif belirtiler ve kaygı gözden kaçabilmektedir. Hatta depresif belirtiler gösteren çocuklar pek çok öğretmen tarafında ‘uslu çocuk’ olarak görülmektedir.
Travmaya verilen yaygın tepkiler hakkında bilgi sahibi olmak tüm yetişkinler için günümüzde adeta bir zorunluluk halini almıştır.
Rutin Güvenlidir
Travma yaşayan çocuğun normale dönmesini istiyorsak mümkün olduğunca günlük rutininde herhangi bir değişikliğe gitmemek gerekir. Eğer mecburen bir değişiklik olmuşsa en kısa sürede eski rutine dönüş çok önemlidir. Bu rutin çocukta güvenlik duygusu sağlar. Düzenli yemek ve uyku da bu bağlamda değerlendirilmelidir.
Travma Zamanı Önemli – Çocuklarda Travma
Çocuğun travmayı kaç yaşında yani hangi gelişim döneminde geçirdiği çok önemlidir. Gelişim dönemine göre farklı tedbirler söz konusudur. Bununla birlikte travmayı henüz yeni yaşamış, olayın üzerinden fazla zaman geçmemişse akut belirtiler daha ön plandadır. Bu durumdaki çocuğa destekleyici bir şekilde yaklaşılmalıdır. Eğer aradan zaman geçtikten sonra da bu belirtiler devam ediyorsa o zaman profesyonel destek gerekebilir.
Travmadan Kurtulmak Mümkün
Destekleyici bir aile ve etkili bir terapi ile travmalardan kurtulmak hem çocuklar için hem de yetişkinler için mümkündür. Travma yaşayan pek çok çocuk, ailesinin verdiği destek sayesinde profesyonel yardıma ihtiyaç duymadan da travmanın etkilerinden kurtulabilmektedir. Fakat bu durumun gerçekleşmesi güvenli bağlanma, ebeveynin şefkatli sevgisi, ebeveynin sakin kalma becerisi ve yaşanan travmanın öznel şiddeti gibi pek çok parametreye bağlıdır. Dolayısıyla bu yazıdan ‘çocuğum travma yaşarsa benim desteğimle kurtulur’ gibi bir anlam çıkarmamanızı öneririm. Süreç uzarsa yardım alın.
Travma Yaşayan Çocuklar için Yapabileceğiniz 6 Şey
- Her şeyden önce çocuğunuzun güvende olduğundan emin olun. Onun kendisini güvende hissetmesini sağlayacak bir ortam oluşturmalısınız.
- Okul öncesi çocuklarında, sarsıcı olaylarla karşılaştıkları zaman, duygularını söze dökme yeteneklerinde azalma görülür. Çocuğunuzu, duygularını ifade edebilmesi için teşvik edin.
- Yaşanan şey her ne olursa olsun bu durumun onun suçu olmadığını açıklayın. Çocuklar, kontrolleri dışında gelişen olaylar için kendilerini suçlama eğilimindedirler.
- Sabırlı olun. Her çocuğun normale dönme süreci farklıdır. Kimi çabuk normale dönerken kimi de daha yavaş ilerler.
- Yaşadıkları travma ile ilgili olarak hissettikleri veya düşündükleri için suçlu ya da kötü hissetmeleri gerekmediği konusunda onlara güvence verin.
- Profesyonel destek alın. Destek alma konusunda çok fazla zaman kaybetmeyin. Eğer sizin desteğinizle çocuk normale dönemiyorsa zaman kaybetmeden uzman yardımına başvurun.
Travma Yaşayan Çocukların Aileleri için 37 Öneri
0-5 Yaş
- Travma yaşayan bebekler için günlük rutinin, düzeni olabildiğince sürdürülmesi gerekir.
- Bakım veren kişilerin sık sık değiştirilmemesi gerekir. Mümkünse bebeğe kim bakıyorsa düzenli olarak bakmaya devam etsin.
- Bebeğin bulunduğu yeni ortama alıştırmasını kolaylaştıracak yumuşak oyuncak benzeri maddelerden yararlanılması faydalı olur.
- Alışılmış yemek düzenini sürdürmeye özen gösterin.
- Annesine yakın olmasına izin vermek gerekir.
- Bebekle yumuşak sesle konuşmak, yumuşak fiziksel temas kurmak gerekir.
- Sorularına açık, anlaşılır, gelişim düzeyine uygun yanıtlar vermek gerekir.
- Yüz yüze, boyuyla aynı hizada konuşmak gerekir.
- Masal anlatmak, oyun oynamasına izin vermek, yaşıtlarıyla bir araya getirmek gerekir.
- Geçici olarak anne babasının yanında yatmasına izin vermek gerekir.
- Güvenliğinin sağlanması gerekir.
- Sözel olarak güven duygusunu desteklemek gerekir.
- Ani yüksek sesten ve yoğun görsel uyaranlardan kaçınmak gerekir.
6-9 Yaş (Okul Çağı)
- Günlük düzeni sağlamaya özen göstermek gerekir.
- Davranışlar ve sözler ile güven duygusunu desteklemek gerekir.
- Uyuyabilecekleri sakin bir yer sağlamak gerekir.
- Sorularına açık ve anlaşılır yanıtlar verin.
- Ayrılık kaygısı gösterdiklerinde anlamaya çalışmak gerekir.
- Oyun alanlarında yaşıtları ile bir araya gelmelerini sağlamak gerekir.
- Duygularını ifade etmelerine yardım etmek gerekir.
- Sabırlı, ilgili ve esnek davranın.
- Okulda ve evde fazla çalışmalarını beklememek gerekir.
- Basit görevler verin.
- Ufak sorumluluklar almalarına fırsatlar vermek gerekir.
Ergenler
- Duygularına karşı duyarlı ve davranışlarına karşı hoşgörülü olmak önemlidir.
- Kendi görüşlerini geliştirmelerine destek olmak gerekir.
- Aile ve arkadaşları ile duygularını paylaşmalarına yardımcı olmak gerekir.
- Sporu günlük yaşamlarının bir parçası yapmak önemlidir.
- Güven çemberi oluşturmak gerekir.
- Kontrol duygusu kazandırmak gerekir.
- Farkındalık oluşturmak gerekir.
- Uygun baş etme yöntemlerini kullanabilir hale getirmek önemlidir.
- Tepkilerini anlama ve anlamlandırmalarına yardımcı olmak gerekir.
- Okul başarıları ile ilgili (Ebeveynin) beklentileri azaltmak önemlidir.
- Travma sonrası yeniden yapılandırma çalışmalarına katılmalarına teşvik etmek gerekir.
- Gelecek planları yapmak için düşünmelerine yardım etmek gerekir.
- Anlamsızlık duygusundan kurtulmak için gönüllü yardım çalışmaları için teşvikte bulunmak önemlidir.
İlişkisel Travma – Kompleks Travma
Tutarlı, güvenli, rahat bir havayı ailelerinde teneffüs eden çocuklar, yaşadıkları travmanın ardından çok fazla başa çıkma yolları geliştirebilirler. Bu çocuklar, akranlarına göre çok daha çabuk travma etkilerinden kurtulabilmekte hatta sadece aile desteği ile bile bu işi kotarabilmektedirler.
Çocuklar, önemli bağlanma figürleriyle olan ilişkileri sayesinde başkalarına güvenmeyi, duygularını düzenlemeyi ve dünyayla etkileşim kurmayı öğrenirler. Güvenli ya da güvensiz bir dünya algısı geliştirirler ve birey olarak kendi değerlerini anlamaya başlarlar. Bu ilişkiler istikrarsız veya öngörülemez olduğunda, çocuklar kendilerine yardım etmesi için başkalarına güvenemeyeceklerini öğrenirler. Birincil bakıcılar bir çocuğu sömürüp taciz ettiğinde, çocuk kendisinin kötü olduğunu ve dünyanın korkunç bir yer olduğunu öğrenir.
İstismara uğramış veya ihmal edilmiş çocukların çoğu, bir bakıcıyla güçlü ve sağlıklı bir bağ geliştirmekte güçlük çeker. Sağlıklı bağları olmayan çocukların strese karşı daha savunmasız olduklarını yapılan araştırmalar gösterilmiştir. Duyguları kontrol etmekte ve ifade etmekte güçlük çekerler ve durumlara şiddetli veya uygunsuz tepkiler verebilirler. Arkadaşlarımızla ve önemli diğer kişilerle sağlıklı, destekleyici ilişkiler geliştirme becerimiz, bu tür ilişkileri ilk olarak ailelerimizde geliştirmiş olmamıza bağlıdır. Karmaşık bir travma öyküsü olan bir çocuk, romantik ilişkilerde, arkadaşlıklarda ve öğretmenler veya polis memurları gibi otorite figürleriyle ilgili sorunlar yaşayabilir. Sonuç ise kronik travma da dediğimiz en korkunç travma versiyonuyla yaşamaktır.
Bir İyi Bir Kötü Haber
Kötü haber, travmanın hayatın bir gerçeği olduğu, iyi haber ise direncin de aynı şekilde hayatın bir gerçeği olduğudur.
Travmaya Dirençli Çocukların 4 Özelliği
- Başka çocuklara açıktırlar ve onlarla paylaşmaktan hoşlanırlar.
- Özel alanlarının ve sahip olduklarının sınırlarını koruyabilirler.
- Duygularına kulak verirler. Ayrıca duygularını yaşlarına uygun bir şekilde ifade edip iletebilirler.
- En önemlisi, başlarına kötü bir şey geldiğinde, desteklenirlerse yaşadıklarını hızla geride bırakma kapasiteleri muhteşemdir.
Bitirirken
Bu yazımda travmanın otonom sinir sistemi üzerindeki etkilerinden bahsetme fırsatı bulamadım. Muhtemelen fırsatım olursa bir sonraki yazım travmanın beden üzerindeki etkileri olur. Bu konunun çok fazla ihmal edilen bir konu olduğunu düşünüyorum. Sitemi incelemişseniz yazılarımın uzun olduğunu göreceksiniz. Amacım belirli bir konuyu mümkün olduğunca etraflı bir şekilde sizlerin istifadesine sunmaktır. Ayrıca travma bağlamında çok önemli bir konu olan bağlanma konusuna kısaca değinmekle yetindim. Zaten bu yazıyı yeterince uzattığımı düşünüyorum. Bu yazımın da sonuna geldim. Sabırla okuduğunuz için teşekkürler. Her türlü görüş, öneri ve eleştirilerinizden mutluluk duyarım. Bir sonraki yazıda görüşmek dileğiyle.
Yararlanılan Kaynaklar:
- Ey Travma Bizden Uzak Dur!, Peter A. Levine-Maggie Klein, Doğan Kitap, 2014
- Ben Hasta Değilim, Nobel Tıp Yayınları.
- https://childmind.org/article/signs-trauma-children/
- https://cctasi.northwestern.edu/child-trauma/
- https://www.apa.org/pi/families/resources/children-trauma-update
- https://www.samhsa.gov/child-trauma/understanding-child-trauma
- https://www.nctsn.org/what-is-child-trauma/trauma-types/complex-trauma/effects
İçindekiler